Yarın yine İstanbul seyahati var. Konumuz uçak korkusu. 5 yıldır düzenli olarak uçağa biniyorum. Tahmini 150' yi geçmiştir yaptığım uçak yolculuklarının. Her seferinde aynı korku yaşanır mı? Yaşanır dostum yaşanır. Uçak korkusu ile yaşadığım duygu salınımını bir kadına hissetseydim şimdiye çoktan evlenmiş 2. çocuğu bekliyor olurduk. İnanmıyorsun ama çok ciddiyim. Gerekçesi çok basit : Hakimiyet yitimi. Müdahale şansımın olmadığı durumlar beni çok rahatsız eder. Müdahalenin başarılı olup olmaması değil önemli olan. Yeter ki bir çaba gösterebileyim. Olmadı der geçerim ama bir şeyler yapmam gerekir. Kurslarını bile araştırdım biliyor musun? Kıçı kırık cesna lara bile 10 bin tl ehliyet ücreti istiyorlar. Ama yetmez ki dostum bana. Benim Airbus ya da Boeing kullanabilmem gerekiyor ki, uçağa bindiğim zaman şöyle derin bir nefes alayım. Bir problem olursa, anlarım ve girerim kokpite, çekilin beyler diyebilmem gerekiyor.
Akşam yolculuklarını hatırlamam, karaciğerimdeki alkol izin vermiyor hatırlamama. Bu ülkede neden 5cl lik viskiler satılıyor hala zannediyorsun. Benim için. Ama sabah yolculukları....Onun çözümü yok dostum.
Koltuğumu her zaman en arka sıradan almaya çalışıyorum. 36 D mesela. Eğer uçak çarpma moduna geçerse, öndeki bütün yolcuların ölümünü göreyim ondan sonra öleyim diye. Evet arızayımdır : )
The Doors - Love Street uçakta dinlediğim tek şarkı. Prozac etkisi yapar ben de.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder