Bu Blogda Ara

17 Mart 2012 Cumartesi

AVRUPA FUTBOLUNDA SON SEKİZLER

Şampiyonlar liginde son 8'ler belli oldu.Kuralar dün çekildi.

Apoel-Real Madrid / Marsilya-Bayern Munich
Benfica-Chelsea / Milan-Barcelona

Kura öncesi kendimce yaptığım tahminde sadece Apoel-R.Madrid'i tutturdum. Bir önceki turda 3 eşleşmeyi bilmiştim.Amacım hepsini bir gün bilmek.

İnsanlar en çok Barca-Real finalini istiyor ve erken eşleşme istemiyordu.İstedikleri oldu.
Kaçırılan bir nokta var.Final Allianz Arena'da.Bayern kendi sahasındaki final için herşeyi ortaya koyacak.Bu da Real için büyük tehlike,finali göremeyebilirler.

Barcelona'nın ise yarı finali göreceğini bile düşünmüyorum.Milan Barca'yı eleyecektir.Grupta iki maç yaptılar.İlk maç Nou Camp'ta idi. iddaa'da beraberlik vermiştim ve tutmuştu 90.dakikada olsa da.Çünkü Barca galibiyetine 1,2 veriyodu.Milan için bir aşağılanmaydı bence. Ve o duruşugösterdiler.Kendi sahalarındaki maçta oranlardengelendi,o yüzden barca kazandı.

Unutulmamalı ki başarı sadece şampiyonluk değildir.Finallede yer almaktır.ve tarihte çeyrek finalden itibaren bakıldığında en başarılı takımlar bayern ve milandır(şampiyonluk sayısı Madrid'te ikinci milan).Kimse bu takımları küçük görüp finalin adını şimdiden Barca-Real koymasın.

Avrupa Ligi Kuraları:

AtleticoMadrid-HAnnover /AZ Alkmaar-Valencia
Sporting Lizbon-Metalist / Schalke-Athletic Bilbao

Öncelikle Schalke'nin turu geçmesine çok sevindim.İlk maçta haksız bir penaltı kırmızı katla kaybetmişlerdi Twente'ye.Kırmızı kart cezasını kaldırdılar ama penaltıyı ve golü yok edemediler tabi.
Barca-Real'ciler bu kupa finalinde Manchester derbisini istiyorlardı.İksini de götürdüler.Avrupa tecrübesi çok sınırlı City,yıllardır bu kupada oynayan Lizbon'u geçemedi.Geçemez de.Öyle kolay değil bu işler.United ise çok sallamadı bu kupayı ama sallasaydı da Athletic Bilbao iyi takım.İki kez yenerek gösterdiler.

Gelelim Metalist Kharkiv'e.Braga ile başlayıp bağlayalım.
5-6 yıl önce Braga flaş sonuçlar almaya başladı.Herkes farkına varmadı tabi.Çok zor gol yiyorlardı.Ligi sanırım 3 kez ilk 4 içinde bitirdiler.Sivas da onlara elenmişti.İstikrarlı bir şekilde sonuçlara devam ettiler ve sonunda geçen sene final oynadılar bu kupada.
Aynı şey Ukrayna takımı Kharkiv için de geçerli.Shaktar merkezli gelişen Ukrayna futbolu haricinde Kharkiv de 3-4 senedir flaş neticeler alıyorlar.Kendi sahalarında çok zor kaybediyorlar.Galatasaray bu takımı yanlış hatırlamıyorsam sahasında yenemedi Beşiktaş da iki maçta toplam 5 golle elendi.Ne zaman iyi bir takımla oynasalar kazanıpisimlerini duyurdular(psv yi de yenmişlerdi).Olympiakos eşleşmesinde çok güveniyordum onlara.Kazım'ın da orda başarı görmemesi ayrı bir temennimdi.İlk maç sahalarında 1-0 kaybettiler ve ATina deplasmanına çıktılar.15.dakikada geri düştüler.2 gol lazımdı deplasmanda turu geçmeleri için.77'de penaltı kaçırdılar.Ne var ki 81 ve 86'da iki gol atıp turu geçmeyi başardılar.Her kazanılan Avrupa kupasında mutlaka büyük bir dönüş yapılır.Metalist bunu yaptı şimdi sıra kupayı kazanmakta.Metalist kupayı kazanırsa küçümseyecek beyinsiz çok dünyada.Umarım 3 ispanyol,2 alman arasından kupaya uzanırlar.Sportingi kesin geçerler.Büyük takım eleyen sporting küçümseyip bedelini ödeyecektir.

13 Mart 2012 Salı

Kaybedenler Kulübüne Üyeliğiniz Onaylanmıştır

Her hafta olağan dışı birşey olmadıkça pazartesi ,salı,perşembe geceleri 23:00-01:00 arası efsane ikili http://www.standart.fm/ 'de kulübü açmaya devam ediyor. Canlı yayına bağlanmak için 7979 sms atmanız yeterli...

Ben ne yapıyorumdum? Canlı yayına bağlanmak için her program öncesi smsi atıyordum ki kısmet bugüne oldu...32 yıllık yaşantımda ilk defa radyo programına canlı canlı bağlandım hem de efsanelere...çok uzun konuşmasak da ben içimden geçenleri söyledim, onlar da üsluplarınca beni dinleyip cevap verdiler...kendimi inanılmaz mutlu hissediyorum...Bu duyguyu daha önce de bir zamanlar hastası olduğum Murat Yılmazyıldırım (bilmeyenler için düş sokağı sakinlerinin sesi biraz daha farklı tınıda olanı :)) ile tanıştığımda hissetmiştim. Sonra Antalya'ya 4 kez konsere geldi Yılmazyıldırım, 4 konseride en önden seyrettim tonlarca foto çekmiştim...Neyse, yeni KK'nın açılış şarkısı Can Gox...Haydar Haydar...


DÜNYA SALON ATLETİZM ŞAMPİYONASI 2

Öncelikle metronun yanından Sinan Erdem ve Atletizm Salon'una yaya yolu yapanın aklına sağlık.Ataköy 9.kısım içinden dolanmak zor oluyordu.
Pazar, finallerin olduğu günde 40 yıllık atletizmsever gibi salonda yerimizi aldık.Salon çok güzel ve renkli olmuş.Yapana bir kez daha teşekkür.Görüş açısı her noktadan her yeri görebiliyor.

Tv'de oyunları izlerken kamera hangi branşı gösterirse onu izlemek zorundasın.Ama salonda aynı anda 3 branşta yarışma olabiliyor ve sen baymadan hangisini istersen takip edebiliyorsun.Tv'de izlemenin bir avantajı oyun,atlet veya rekorlar hakkında sürekli bilgilendiriliyorsun.

Maskotlarımız ve grafikler başarılı ama animasyon sayısı daha fazla olmalıydı.

Son gün katılımı ilk iki güne göre fazlaydı.6500 kisilik salonmuş öğrendiğime göre,hemen hemen doluydu.İlk gün çevre okullardan dolması için takviye yapılmış.Bunu takviye için değil o öğrencilere spor ruhunu kazandırmak amaçlı yönlendirmek daha ulvi bir sebep olurdu.Umarım o bilinçle yapılmıştır.

İzleyicilerin %60-70'i yabancıydı.Yunan ve İngiliz ağırlıklıydılar.İngilizlerin yaş ortalaması 60-65. Birinde sweat vardı üstünde Atletizm Destekleyenler Kulübü 96. O adam ve diğerleri eminim ki 16 yıldır sporcularını yerinde destekliyorlar.Bir de dikkatimi çekti İngiliz atletlerin hemen hemen hepsi zenci, seyirciler beyazdı. Türk izleyicilerin de çoğunun küçük çocuğu vardı.

Seyirci atmosferi başarılı değildi.Yalandan iki meksika dalgasi yapıldı.Oyuncular tempo tutulması için çok çaba sarfettiler diyebilirim.

Branşların hepsi çok keyifliydi,ama 4*400 bayrak yarışı daha da heyecanlıydı.

Yüksek atlamada Amerikalı bir yarışmacı vardı.Solak olduğundan soldan koşup atlıyordu.Bir kere bile atlayamadı,bir kere bile.Benchte bacaklarını dövüp durdu yeteneksiz kardeşim benim.

Sırıkla atlamada kadının biri maalesef yere çakıldı.Sedye ile götürdüler.Durum kötüydü.Başka sağlık sıkıntısı olmadı.Acıbadem hep ordaydı:)) (Senin için Yeşilcan)

Kadın sporcunun güzeli azdır.Kemikleri saymak gibi hobim yok.Yine de birkaçının ismini not ettim.Facebook'ta ekleyip yarışma performanslarını tebrik edicem:)

Her madalya töreninde milli marş okunurken ayağa kalmak günün tek olumsuzluğuydu.Sanırım marşları kısa kestiler.Kenya'nın marşının kısa hali buysa demek istiyorum.

Günün en kötü tarafı da bir Türk atletimiz bile pazar günü yarışamadı.
Milli Takım antrenörümüzde oyunlar sonunda yaptığı açıklamada şöyle dedi:" İki madalya kazandık.Daha önce oyunlara evsahipliği yapan 3 ülke madalya kazanamamıştı"

Bu da bir bakış açısı deyip yazıdan sonra atletizm milli takım antrenörlüğü için başvuruda bulunmaya gidiyorum.

Aktaracaklarım şimdilik bunlar.
Ben Grobbelar.Ataköy/İstanbul. Söz sizde Rumble Fish ve The Saint. gibi oldu yazıyı bastan okuyunca.

12 Mart 2012 Pazartesi

Road To Hell modu - açık -

Uzun zaman oldu blogda yazamayalı. Yazamayalı diyorum çünkü blogun evli ve 3 yaşında bir kız çocuk sahibi tek yazarı benim...Sen sorumluluktan kaçsan sorumluluk senden kaçmıyor, ev ile ilgilenmen gerek, ailen ile ilgilenmen gerek, ailenin ailesiyle, (anneler ve babalar) ailenin akrabalarıyla, işinle gücünle ilgilenmen gerek. arabanla ilgilenmen gerek...falan filan...bu süre zarfında kendinle de ilgilenmen gerek...Hafta sonlarını sevmiyorum bu yüzden, daha fazla yoruluyorum...
Evli olmasam ne olurdu diye düşünüyorum ama artık evli olmadığım zamanla düşünemiyorum (evliliğe de öyle alıştım :))
Kimseyi yönlendirmek istemem ama becerebilen evlensin, beceremeyen evlenmesin, hele ki beceremeyip de evli olan çocuk hiç yapmasın...

Geçenler face de bir karikatür gördüm, çocuk ilkokulda lgs yi gçersen rahatlarım diyor, lgs sonrası öss, öss yi geçersem rahatlarım diyor, öss sonrası iş bulursam rahatlarım diyor, iş sonrası emekli olduğumda rahatlarım diyor, sonra ölüyor sırat köprüsünü geçeyim rahatlarım diyor...Ömrümüz rahatlayacağımız zamanı bekleyerek geçiyor...

p.s : aslında dumandan sor bana pişman mıyım da yakışırdı ama neyse...