Bu Blogda Ara

4 Haziran 2011 Cumartesi

Geçtiğimiz Hafta...



Seyahatler, oteller, bekleme salonları..1 hafta aradan sonra tekrar yuvada olmak güzel. Otelin internetinde yasaklı kelimeler arasında "blog" olunca tavana diktik gözleri 5 gün. Madem eve geldik, hemen açarız biraları ve başlar müziğimiz kaldığı yerden...



Yorucu bir haftaydı geride bıraktığımız..Basketbolda finale yükseldik (Pazartesi maçtaydık), İnterpol konseri kısa sürmese gayet iyiydi, Try It On' u çalmadılar, kırdılar kalbimi ama olsun. Federer Djokovic'i fena tokatladı...Keza Dallas Miami' yi...Hopa'da Metin Lokumcu katledildi ....offffffffffff.......

Şarkılar da ağır olsun biraz...Bir haftalık eksikliğimi şarkıların linklerini ekleyerek affettirmeye çalışayım bari... tıklayın şarkıya, götürsün sizi youtube a

Yedek Kulübesi:

Neruda  - Şiirlerimi çalmışsın.
Postacı - Hayır çalmadım, şiir yazanın değil, ihtiyacı olanındır.

"IL POSTINO"



Afiyet olsun...

3 Haziran 2011 Cuma

ANA SERMAYE-YARDIMCI SERMAYE

 Euroleague seviyesinde cok iyi bir final olacak.

1.maç/ 4 haz.cmtsi 19:00 / sinan erdem

2.maç/ 6haz pztsi 20:00 / sinan erdem

3.maç/ 9haz perş 20:00/ abdi ipekçi (biletler tükendi) (kim karaborsaya karşı ki?)

4.maç/ 11haz cmts 19:00 /abdi ipekçi(biletler tükendi) (kim karaborsaya karşı ki?)

5.maç/14haz salı 20:00 / sinan erdem

6.maç/ 17haz cuma 20:00 /abdi ipekçi

7.maç/ 20haz pazar 19:00 /sinan erdem

5.,6.,7. maç if necessary.

KARABORSA

Interpol güzeldi. Kalabalık fena değildi.
Fırsatım olsaydı 'Summer Well'i niye çalmadınız diye sorardım.Zaten 80 dakikada bitirdiler konseri.Haftaici zor oluyor bu konser isi.Yaslanıyoruz,yoruluyoruz artık,hakkını veremiyoruz tepinmenin.
Sloven Nachbar da konserdeydi.Hip-hop tayfası vardı yanında.Bir an düşündüm basketbolu bıraksa da hip-hop yapsa daha mı başarılı olur acaba? Şöhretli meraklısı rumble fish hemen foto çektirdi:))

Kapıda çok karaborsa olayı döndü.Milletin biletini içerde yırttırmadan alıp dışarda aynı bileti tekrar tekrar sattılar.Abarttılar bu sefer. Üşengeçliğimden yıllarca tribüne girmek için bilet peşinde koşmak yerine bunların rantına ortak oldum.ben de suçluyum bir nevi.Artık karşıyım ama.Hıncal Abi nasıl trafikte yapıyorsa ben de bunların mufettisligini yapıcam.

COMEBACK



''Bu maç bitti derken'' başlıklı yazımda belirttiğim olay yine gerçekleşti.Nba finallerinin ikinci roundunda Dallas Miami karsısında deplasmanda son 7 dakikaya 15 sayı geride girdi.Geri kalan sürede sadece 2 sayı yedi, saha avantajını elde ederek evine döndü.(1-1)


Mark Cuban pis adam.paranın şımarttığı bir adam.Spurs başta olmak üzere her rakibine karsı seviyesiz konusmaları ,Phil Jackson(blog açılmamıştı emekliliğinde-ayrı bir yazı konusu) üstada yaptığı küstahlık muthis itici.Ne var ki her mac benchin arkasında.Kulüp sahibinden cok taraftar.Bu adama rağmen gönlümüz Dallas'tan yana.Cunku Alman Dirk orda.


Sporda cok buyuk yıldızlar vardır.Bazıları ne yazık ki bireysel anlamda rekorları kırarlar,efsane olurlar ama takım halinde mutlu sonu,en buyuk mutlulugu yasayamazlar.şanssızdırlar ya da uğursuz.mesela Karl Malone,John Stockton,Steve Nash,Allen Iverson,Charles Barkley.ya da burdan Fatih Hoca(futbolculuk dönemi).


Dirk Nowitzki'nin aynı kaderi yaşamasını istemiyorum.Nica başarılar var ama şampiyonluk yok.Milli Takım'ında da finalde kaybetmişti.Final serisindeki en büyük yardımcısı Jason Kidd olmalı o da baska bir 'loser' olmak üzere.

31 Mayıs 2011 Salı

"EKSELANSLARI"

1.tur Federer-Feliciano Lopez 6-3/6-4/7-6
2.tur Federer-Teixeria 6-3/6-0/6-2
3.tur Federer-Tipsarevic 6-1/6-4/6-3
4.tur Federer-Wawrinka 6-3/6-2/7-5
QF Federer-Monfils 6-4/6-3/7-6
SF Federer-Djokovic soon

Ekselanslarının rekorlarını daha sonra yazarız.Önce üstündeki kara bulutları dağıtmasını bekleyelim.Üstüste 28.grand slam yarı finalini hatırlatmadan da olmaz.

Djokovic'in serisini bitiriyoruz.Ceyrek finali rakibinin sakatlıgı sebebiyle bay gecen Sırp raket mac temposunu kaybedecektir.4-5 günlük ara ters tepecektir.

Blogdaki ilk yazımda dediğim gibi herşey kafada Roger,herşey kafada. Sana güveniyoruz,inanıyoruz.

Yarın Soderling-Nadal kapışıyor.Nadal'ı toprak kortta yenen tek adam İsveç'li.O sene Roger tek Roland Garros sampiyonlugunu almıştı.Neden olmasın?

HANK MOODY (+18)

X files'tan tanıdığımız Ajan Mulder(David Duchovny) Hank Moody olarak harikalar yaratıyor bu dizide.İlk 2 sezonu sıkı takip ettim nasıl olduysa 3te takılmısım su an 4.sezon yayinda.açığı kapattım hemen.

Profesörümüz kitap yazarı.Meslegi degil hobisi.Yazamıyor.Mesleği kadınlar.

Herif götürüyor.Biliyorum çok argo çok kaba.Yine de aklıma başka bir kelime gelmiyor kadınlarla ilişkisini tanımlamak için.Her türlü,her yaştan,her meslekten,her mezhepten.Ağız sürekli bozuk,mutluyken bile.Hayatı bu kadar rahat,sorumsuz yaşayabilmek bazen imrendiriyor ne diyim.Herseyin fazlasi zarar.O da farkında.Sevdiği kadına(yattıgı her kadından daha guzel),kızına bağlanmaya çalışıyor,sartlar musait değil eleman ne yapsın.Acayip bir menajeri var.Hep "horny", hep midesiz. Kel ve şişko olmanın faydalarını görüyor. Çevrelerinde sürekli çatlak absürd tipler.Acayip eğlenceli.Sarmazsa blogu hackleyin :)

30 Mayıs 2011 Pazartesi

Dionysos Adına 3

Cabernet Sauvignon'dan devam ediyoruz yine. Konuk sanatçı Kavaklıdere Anycra. Anatolian Wines serisinden. Ankara'nın eski adı demek oluyormuş kendileri. Madem Anadolu serisine geldik, Hektor'dan bahsetmemek olmaz. Hektor, Anadolu'nun yetiştirdiği ilk efsanelerden, belki de birincisi. Homeros'un (yanlış anlamayın o da bir İzmirlidir)  İlyada' sı ona adanmıştır aslında, siz inanmayın Helen'e, Paris'e, Agamemnon'a, Achilles'e..Hektor'a ağıt olarak okuyabiliriz, başından sonuna destanı. Neredeyse tek başına savaşır, kardeşinin yediği pislikleri temizler, babasına yol gösterir, orduları yönetir. Olympos tanrıları bile aşıktır kendisine. Ama o Andromakhe'ye adamıştır sevgisini. Uzun uzun yazmayalım şimdi söylediklerini. Şöyle söyler kısaca Hektor karısına: " Elbet bir gün yok olacak buraları. O vakit ne Troyalıların acısı umrumda olacak,ne kardeşlerimin. Benim üzüntüm sensin asıl." diyecek kadar aşıktır karısına. Sonu baştan belli bir kavgada  da geri adım atmayarak, ölüme gitmiştir Achilles karşısında. Niye anlattık bunları, rezene çayı içerek okunmaz İlyada, adaçayı içerek de okunmaz :)


Cabernet Sauvignon’un güçlü tanenli yapısının Syrah’ın yumuşaklığı ile dengelendiği, baharat ve siyah meyve aromaları yoğun olduğu, damakta dolgun ve kalıcı bir kupajdır. Mevzu da merak etmeyin yine kara orman meyveleri var, ek olarak biraz daha baharat mevcut. Peynirimiz Trakya çiftliğinin çıkarttığı mini karışık peynirler. İçinde füme, mozarella, kaşar, cheddar var. Hangisini beğeniyorsan ona devam edersin işte, güzel bir seçenek. Mozarellası iyi gider bence Ancyra ile.

Gelelim track listimize. Bugün Hektor anısına 6+5 yapacağız. Yani 6 yabancı 5 Yerli.
  • Diana Krall - Look Of Love
  • Diana Krall - Departure Bay
  • Eleni Karaindrou - Eternity And A Day
  • Eleni Karaindrou - The Weeping Meadow
  • Aziza Mustafa Zadeh - Ladies Of Azerbaijan
  • Yann Tiersen - Comptine D'un Autre Ete
  • Erkan Oğur - Pencere Önü Çiçeği
  • Erkan Oğur&İ.Hakkı Demircioğlu - Bülbülüm Altın Kafeste (c)
  • Erkan Oğur - Bir Sevda Şarkısı
  • Erkan Oğur - Yarim Senden Ayrılalı
  • Erkan Oğur - Mamoş
Yedek Kulübesi
" - Yarın ne kadar sürer ?
  - Sonsuzluk ve bir gün kadar...."

Eternity And A Day filminden...

 Anycra Cabernet Sauvignon&Shiraz - 5 üzerinden 3




29 Mayıs 2011 Pazar

BARCELONA- CHAMPIONS LEAUGE CHAMPION



Büyüklerimiz anlatır, 60'ların Real Madrid'i,Benfica'sı, 70'lerin Ajax'ı, Bayern Münih'i, 80'lerin Liverpool'u, 90'ların Milan'ı. Di Stefano ne futbolcuydu.Eusebio'yu görmen lazımdı.Cruyyf efsaneydi.Beckanbauer,Kenny Dalglish süperdi.Dünyanın gelmiş geçmiş en iyi futbolcusu Pele'ydi.Hayır Maradona'ydı.


Görmediğim futbolcular,izlemediğim takımlar.Bana ne.Ben gördüğümü bilirim.Gelmiş geçmiş en iyi top oynayan takım Barcelona'dır.Yüzyılın takımıdır.Dünyanın gelmiş en büyük fuytbolcusu Messi'dir.Pele de Maradona da Messi'nin yanında hikayedir benim için.


En önemli kupa demiştik dünkü final için.(Rıdvan Hoca da hemfikirmiş).80 dakika oyunun tek hakimiydi Barca.Ferguson iyi futbol borcunu ödeyemedi .(ilk 10 dak oyle gostermisti halbuki). Bu yüzden başlıkta rakibin ismi ya da skor yer almıyor cunku haketmiyorlar.Uzatmaya ve penaltılara gitmeden gerçek bir galibiyetle kazandılar kupayı.


Bir futbolsever mutlaka İspanya'ya gitmeli.Barcelona'yı Nou Camp'ta izlemeli. En iyi top oynayan takımı en buyuk futbolcuyu çıplak gözle izlemeli.Tarihe tanıklık etmeli.Benim gibi Real Madrid'li olsa bile...