Bu Blogda Ara

26 Nisan 2012 Perşembe

Kral ya da Patron

Bu aralar benim de içimden pek fazla birşey yazıp çizmek gelmiyor, bir şeyler yaşanıyor, bir şeyler bitiyor, birileri ölüyor, birileri doğuyor, bazılar evleniyor, bazıları boşanıyor, bazıları boşanamıyor...

Dinliyoruz, okuyoruz, yazıyoruz, düşünüyoruz, varolmanın dayanılmaz hafifliği mi, ağırlığı mı ? bilmiyoruz...Bazen İpek ve Burak'ı çok özlüyorum, "oky" uzun zamandır bıraktı çizmeyi...

Ruh halleri karışık, bahardan olsa gerek...Alnımızın daha çok secde görmesi gerek...

Ama kraldan (büyük patronda deniyor bazı eyaletlerde) şu şarkıyı dinleyince kendime geliyorum.

25 Nisan 2012 Çarşamba

Şarap ve Efes...

"Kekik kokusu duydum
Kekik kokusu koynunda huysuz gecenin
Uyandım birdenbire
Haydi dedim yüre
ğim gidelim bu şehirden
Bu
şehir koparmak istiyor beni özlemlerimden
Yorgunum;
Çünkü yorgunluğumun yaşamak gibi bir anlamı var
Yine de ya
şamaktan duyduğum mutluluğun tadına
D
üşmanlarım ulaşamazlar..."

Daha önce anlatmıştım sanırım. Canım sıkıldığında Efes’e giderim. Orda kendimi buluyorum sanırım. Dün ordaydım yine. Önce Şirince, arkasından Meryem Ana ve Efes…önceki hayatımda da alkolik miydim acaba Efes’te. Kendimi öyle düşününce mutlu oluyorum. Efes’in sokaklarında elinde bir şişe şarap, Celcus Kütüphanesinden önce Aşk Evi’ne J sonra da tiyatroya uzanan yolda bir oraya bir buraya uğraya uğraya günlerini tüketen adam olarak.
Şirince’ de de tanıdık birine rastlamak ayrı bir güzellik oldu. Üniversite öncesinden tanıdığım bir arkadaş, Şirince’ye yerleşmiş ve orada şarap satıyormuş. 5 şişe şarabımızı aldık, İri Kara üzümünden yapılma. Fiyatlar son derece makul, normal kırmızı şarapların tanesi 12 – 15 TL arasında değişiyor. Şarap yapma işini daha ciddiye alıyorum artık. Babam bir süredir yapıyordu zaten, belki biraz daha profesyonelleştirebilirim süreci. Konuştuğumuzda her sene 1000 şişe yapabileceğimizi, 10 yıl sonra elimizde – içtiklerimiz dışında- güzel bir kav oluşturabilecek sayıda şişe kalabileceğini hesapladık.
Meryem Ana’ da mum yakma seansından sonra ver elini Efes. Giriş ücreti 25 TL. para basıyor resmen. En az 1000 kişi vardı bulunduğumuz süre boyunca. Umarım elde edilen gelirlerle kazılar devam ediyordur. Dünya da Efes gibi bir değer hangi ülkede var ki? İşin ilginci, buraya gelenlerin yaş ortalaması 70.
İş görüşmelerinde hep sorduğum bir soru vardır? Hobiniz var mıdır? Hobilerinize ne kadar zaman ayırabiliyorsunuz? “Hobi veya uğraşı, kişinin mesleği dışında boş zamanlarında yaptığı dinlenme, eğlenme amaçlı ve özel ilgi alanına giren işlerdir” diyor Vikipedi.
Benim hobim ise şu ana kadar alkol, sinema, müzik, az biraz edebiyat ve çokça aşk oldu. Bir de Efes var tabi...Bunların hepsini tüketen olarak yaşadım şimdiye kadar. Şarap üretimiyle başlayarak edilgenlikten kurtulmayı planlıyorum.  Diğerleri için yapacak bir şey yok şimdilik. En çok verilen uğraş her zaman ilk sevgili için olur. O da alkol, napalım? Bağ bozumu Ekim’de. Ekime kadar hazırlık zamanı. Olursa Ekim’e, olmazsa ….