Bu Blogda Ara
11 Mayıs 2012 Cuma
Cuma Öğlen Sonrası...
Ofis sakin, işler var ama ertelenebilir ya da son termin tarihi beklenebilir, Cuma namazı kılınmıştır, gönül ferahlamıştır, hava kapalıdır ama çok boğucu bir sıcak vardır, haftasonunuz sizin dışınızda planlanmıştır, dün gecenin yorgunluğu vardır, uykusuzluk vardır, bünye içerde kafa dışardadır...
9 Mayıs 2012 Çarşamba
Kapıyı Anahtarla Açmayı Sevmeyenlerden misiniz ?
Bu şiiri ilk defa Savaş Ay'ın yıllarrrrrr yılllllarrrrrr önce çıkarmış olduğu "şiir mektebi" albümünde dinlemiştim. Daha sonra yeşim salkımla kliplendirmişlerdi. İtiraf ediyorum ilk çıktığı zamanlardan hakan uzanla evliliğine kadar olan sürede platonik aşıktım yeşim salkıma :)
Neyse Bedirhan Gökçe'nin sesinden de olsa şiire ulaştım...Adam beni anlatmış valla...
8 Mayıs 2012 Salı
Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği
Kitabı ayrı fena, film ayrı fena...ilk yazılarımda bahsetmiştim bu eserden...
Kitaptan alıntıdır:
"Tomas" dedi Tereza dans pistindelerken, "yaşamın boyu başına gelen her kötü şey benim kusurum. Kendini burada bulman da benim kusurum, bundan daha kötüsü olamazdı herhalde."
"Kötüsü mü? Ne diyorsun?"
"Zürih'te kalmış olsaydık,hala bir cerrahtın."
"Sen de fotoğrafçı."
"Çok anlamsız bir karşılaştırma" dedi Tereza. "İşin senin için herşey demekti; benimse ne yaptığım umrumda değil, herşeyi yapabilirim, en ufak bir kaybım yok;sen herşeyi kaybettin."
"Burada mutluyum farketmedin mi Tereza?" dedi Tomas.
"Cerrahlık senin misyonundu." dedi Tereza.
"Misyon dediğin sersemce bir şey Tereza. Misyonum yok benim. Kimsenin yok. Özgür olduğunu, bütün misyonlardan arınmış olduğunu fark etmen o kadar büyük bir ferahlama ki."
7 Mayıs 2012 Pazartesi
Hala Kavga Edebiliyorsak...
Cumartesi, erken kalkamadık, amacımız erken kalkıp ikea'nın yolunu tutup yeni ev için eksik bir kaç şeyi alıp eve dönmekti...Dedim ya erken kalkamadık, saat 2'ye geliyodu yola çıktığımızda...
Eşimle (hopeless) 10 yılı geçti beraberliğimiz, 2001 yılının ilk baharında 1.sınıfın finalleri bittiğinde çıkmaya başlamıştık. Okul bittikten 6 sy sonra ayrıldık. 1 yıla yakın ayrı kaldık...Sonra tekrar bir araya gelme, nişan,nikah, düğün...
Cumartesi günü siyah bir arabanın içindeyseniz, İstanbul trafiği yoğunsa, şekil çizilip açılması gereken tuş kilidi olan bir telefona sahipseniz ve hava 28 derece ise eşinizle kavga etmeniz gereken bütün etmenler tamamdır. Birbirinize bağarabilir hatta kötü sözler söyleyebilir, eşinizin size telefon fırlatmasına (abartmıyorum, Allah'tan yere doğru attı da canım telefona birşey olmadı :) izin verebilir, yine de yarım saat sonra hiç bir şey olmamış gibi davranabilirsiniz...
Hala kavga edebiliyorsak, aşk hala var demektir...(bir de çocuğunuz varsa :)
Eşimle (hopeless) 10 yılı geçti beraberliğimiz, 2001 yılının ilk baharında 1.sınıfın finalleri bittiğinde çıkmaya başlamıştık. Okul bittikten 6 sy sonra ayrıldık. 1 yıla yakın ayrı kaldık...Sonra tekrar bir araya gelme, nişan,nikah, düğün...
Cumartesi günü siyah bir arabanın içindeyseniz, İstanbul trafiği yoğunsa, şekil çizilip açılması gereken tuş kilidi olan bir telefona sahipseniz ve hava 28 derece ise eşinizle kavga etmeniz gereken bütün etmenler tamamdır. Birbirinize bağarabilir hatta kötü sözler söyleyebilir, eşinizin size telefon fırlatmasına (abartmıyorum, Allah'tan yere doğru attı da canım telefona birşey olmadı :) izin verebilir, yine de yarım saat sonra hiç bir şey olmamış gibi davranabilirsiniz...
Hala kavga edebiliyorsak, aşk hala var demektir...(bir de çocuğunuz varsa :)
6 Mayıs 2012 Pazar
Rumble Fish
RUMBLE FISH ....
The Motorcycle Boy (bkz: ben oluyorum kendileri :))))))ve Rusty James'in hikayesi...
"-O, istediği her şeyi yapabilecek kabiliyete sahip. Ama sorunu şu; ne yapmak istediğini bilmiyor".
"- Nasıl olur da hala sokak arasında bi tüfekle kafan uçurulmadı?
- En ilkel toplumlarda bile deliliğe saygı denen bir olgu vardır."
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)