Bu Blogda Ara

13 Mart 2012 Salı

DÜNYA SALON ATLETİZM ŞAMPİYONASI 2

Öncelikle metronun yanından Sinan Erdem ve Atletizm Salon'una yaya yolu yapanın aklına sağlık.Ataköy 9.kısım içinden dolanmak zor oluyordu.
Pazar, finallerin olduğu günde 40 yıllık atletizmsever gibi salonda yerimizi aldık.Salon çok güzel ve renkli olmuş.Yapana bir kez daha teşekkür.Görüş açısı her noktadan her yeri görebiliyor.

Tv'de oyunları izlerken kamera hangi branşı gösterirse onu izlemek zorundasın.Ama salonda aynı anda 3 branşta yarışma olabiliyor ve sen baymadan hangisini istersen takip edebiliyorsun.Tv'de izlemenin bir avantajı oyun,atlet veya rekorlar hakkında sürekli bilgilendiriliyorsun.

Maskotlarımız ve grafikler başarılı ama animasyon sayısı daha fazla olmalıydı.

Son gün katılımı ilk iki güne göre fazlaydı.6500 kisilik salonmuş öğrendiğime göre,hemen hemen doluydu.İlk gün çevre okullardan dolması için takviye yapılmış.Bunu takviye için değil o öğrencilere spor ruhunu kazandırmak amaçlı yönlendirmek daha ulvi bir sebep olurdu.Umarım o bilinçle yapılmıştır.

İzleyicilerin %60-70'i yabancıydı.Yunan ve İngiliz ağırlıklıydılar.İngilizlerin yaş ortalaması 60-65. Birinde sweat vardı üstünde Atletizm Destekleyenler Kulübü 96. O adam ve diğerleri eminim ki 16 yıldır sporcularını yerinde destekliyorlar.Bir de dikkatimi çekti İngiliz atletlerin hemen hemen hepsi zenci, seyirciler beyazdı. Türk izleyicilerin de çoğunun küçük çocuğu vardı.

Seyirci atmosferi başarılı değildi.Yalandan iki meksika dalgasi yapıldı.Oyuncular tempo tutulması için çok çaba sarfettiler diyebilirim.

Branşların hepsi çok keyifliydi,ama 4*400 bayrak yarışı daha da heyecanlıydı.

Yüksek atlamada Amerikalı bir yarışmacı vardı.Solak olduğundan soldan koşup atlıyordu.Bir kere bile atlayamadı,bir kere bile.Benchte bacaklarını dövüp durdu yeteneksiz kardeşim benim.

Sırıkla atlamada kadının biri maalesef yere çakıldı.Sedye ile götürdüler.Durum kötüydü.Başka sağlık sıkıntısı olmadı.Acıbadem hep ordaydı:)) (Senin için Yeşilcan)

Kadın sporcunun güzeli azdır.Kemikleri saymak gibi hobim yok.Yine de birkaçının ismini not ettim.Facebook'ta ekleyip yarışma performanslarını tebrik edicem:)

Her madalya töreninde milli marş okunurken ayağa kalmak günün tek olumsuzluğuydu.Sanırım marşları kısa kestiler.Kenya'nın marşının kısa hali buysa demek istiyorum.

Günün en kötü tarafı da bir Türk atletimiz bile pazar günü yarışamadı.
Milli Takım antrenörümüzde oyunlar sonunda yaptığı açıklamada şöyle dedi:" İki madalya kazandık.Daha önce oyunlara evsahipliği yapan 3 ülke madalya kazanamamıştı"

Bu da bir bakış açısı deyip yazıdan sonra atletizm milli takım antrenörlüğü için başvuruda bulunmaya gidiyorum.

Aktaracaklarım şimdilik bunlar.
Ben Grobbelar.Ataköy/İstanbul. Söz sizde Rumble Fish ve The Saint. gibi oldu yazıyı bastan okuyunca.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder