Grobelaar daha önce yazmıştı Californication ile ilgili. Bende devamını getireyim. İzlediğim sayılı dizilerdendir. Diğerleri Dexter, How I Met Your Mother diyebilirim. Bir de Lost var, onunla ilgili ayrı bir yazı yazmam lazım. Hank abimiz, ağzı laf yapan, her kadını etkileyebilecek bir karizması olan ama sadece bir kadını seven ve başka kimseye bu konuda ümit vermeyen looserdır. Looser lığı iliklerine kadar hisseden Hank, her bölümde yeni hatunlara kapı açar. İşte kendimi yakın hissetmeme neden olan da bu, belki onun gibi yakın değilim sevdiğim hatuna, belki o çok uzaklarda fakat duyduğumuz hissettiğimiz sevgi aynı. Seni her türlü kariyerden, her türlü beklentiden uzak tutan bir hassasiyettir efendim bu. Sadece zamanın geçmesini beklersin, bunun için içersin içersin içersin, kadınlarla beraber olursun.Ama köz durur içinde, sürekli yakar bir yerlerini. Zaman geçsin mümkün olduğunca hızlı bir şekilde.
İşte bu nokta da, Nick Cave çıkar karşımıza. Slowly Goes The Night der. Acıyı her daim saklı tutar bir taraflarımızda.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder