Bu Blogda Ara

16 Nisan 2012 Pazartesi

İnsomia, Yolculuk ve İzmir Üzerine

Uzun zamandır uçacağım sabahların öncesindeki gecede uyuyamıyorum. Aslında önceden böyle değildi, istediğim saatte uyuyup istediğim saatlerde uyanıyordum. Ama bir şey oldu, bir kırılma noktası ve ben artık ertesi gün uyuyakalıp uçağı kaçırırsam, ya organizasyonda bir eksiklik olursa, adaylar kalırsa, şirket imajına zarar verirsem düşünceleriy gözümü kapatamıyorum. Bir kaç defa 3 den fazla alarm kurup ( 3 farklı telefon alarmı yanlış anlaşılmasın :) uyumayı denedim ama bu seferde uyandığımda sersemden daha beterdi kafam...

Dün gece ilginç bir şey oldu, koltukta 01:00 civarı gözümü kapadım, oturur pozisyonda elleri kilitledim ve gözümü açtığımda saat 04:00'tü. Harika bir duyguydu, ben uykumu almıştım, duş alıp traş olmaya, giyeceklerimi ütülemeye, hatta tuvalette kitap okumaya bile zaman kalmıştı...

Bazen insomia olsam diyorum, makinist filmindeki gibi...http://www.imdb.com/title/tt0361862/

Uzun lafı sevmem :), sağ salim geldik İzmir'e...Hava yağmur sonrası temizliğinde, ılık ama ince montsuz dolaşılmaz...Yılardır aynı otelde kalıyoruz, bugün ilk defa bir taksici yan binamızın eski itfaiye binası olduğunu, şuanda İzmir Kent Müzesi olarak kullanıldığını, zamanımız olursa mutlaka gezmemizi tavsiye etti...Vay be dedim, böyle taksiciler kaldı mı ?

P.S : İzmir Kitap Fuarı 22 sine kadar açıkmış, sanırım biz çok yakınız oraya, umarım saatleri uydururuz...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder