Neyse Ankara'daki son gecemiz, yarın uygulamalar bitince ve akşam olunca evimize döneceğiz, bu ara herkese iyi geldi demek isterdim ama benim hopeless'ım (karım olur kendisi :) yine bademciklerini şişirmeyi başardı. Doktor yıl içinde 3 ten fazla iltahap yaparsa alalım demişti ama...Ben ilgilenince düzeleceğinden eminim...
Ankara deyince aklıma başkentten öte; anılarım, çocukluğum, lise yıllarım, 2005 yılındaki seferi zamanlarım geliyor. Daha önce tonla anı bıraktığım caddelerden şimdi bambaşka biri olarak geçiyorum. Erhan Güleryüzün de dediği gibi bu kadar anı bu şehir için çok fazla...
Anılar önce heyecanlandırmakta, sonra üzmekte, en sonda si*tir çekmekte çok başarılı. Sanki beni yalnız bırak, benimle uğraşma, beni hatırlama, arayıp sorma diye anırıyor...Öyle olsun, her zaman olduğu gibi sen haklısın...
P.S : Bakalım gelecek hafta İzmir'de nasıl bir ruh halinde olacağız...
Californication'ı indirmiş, izlememiştim, bir bakayım madem, sen söyleyince şart oldu bakmak. Sana güvenirim. Zevk aldığım şeyleri ben de abartırım, hatta kendimi eleştiririm bazen bu yüzden, ama ne yapalım, can çıkar, huy çıkmazmış;)
YanıtlaSilAnkara silik görüntülerle aklımda kalmış; Gerede'de çalışırken bir iki kere gitmiştim, bir de ondan önce, İstanbul'da yatılı okurken Odtü'de okuyan ablamın yanına giderdim. Opera, tiyatro, sinema, çok fazla etkinlik olurdu orada, koştura koştura hepsine gitmeye çalışırdık biz de. Tuhaf bir şehir Ankara, ve haklısın doğru bir sözmüş yazdığın; neresi olursa olsun bir yerde çok fazla anı biriktirmemek gerekiyor. Fazlası ağır geliyor çünkü.
Demek İzmir'e geliyorsun, güle güle gel ve fazla anı oluşturmadan keyfine bak öyleyse, tek dileğim budur Saintciğim;) Bunu içten diliyorum. Eşine geçmiş olsun dileklerimi ilet lütfen, sevgi ve selamlarımı yolluyorum. A, güzel kızını öpmeden olmaz, kocaman öptüm;)
Evet justine, sonunda yorumu okumayı başardım...KK'da söylendiği gibi anılar anlatıldıkca eskir mi ? Anılar anlatıldıkca acıtır sadece...
YanıtlaSilGüzel dileklerin için teşekkür ediyorum...