Bu Blogda Ara

21 Mayıs 2011 Cumartesi

Senna'ya...


Mayıs ayı geldiğinde hafızaları tazelemekte fayda var. Kişisel olarak bir çok önemli olayın bu ayda gerçekleştiğini düşünüyorum. Bunlardan bir tanesi de çocukluğa ait. Sene 1994 yaş 14. Futbol temel ilgi alanı, başka sporları çok umursamıyorum. Malum Dünya Kupası zamanı, Amerika 94. Efsanemiz Hagi, Romario, Maradona, Mattheus, Baggio vd. Kupayı İtalya' yı penaltılarla geçen Brezilya alıyor. Meşhur Baggio'nun topu dağlara tepelere diktiği ve sonradan bizim efsanemiz olacak Taffarel'in Tanrıya selam yolladığı sahne. Ama Brezilyalılar da değişik bir ifade söz konusu. İşte o zaman girdi hayatıma Senna. 1 Mayıs 1994'te San Marino yarışında o zamanlar Tamburello, şimdilerde ise Senna virajında min. 210 km hızla duvara çarpıp çok kısa süre içerisinde hayatını kaybetti. Bütün Brezilyalılar ağlıyordu hatırladığım kadarıyla. Kazandıkları Dünya Kupasını Brezilyalı futbolcular da Senna' ya adamışlardı. Kim bu abi dediğimi hatırlarım, bizim efsane dediğimiz bütün futbolcular kupayı bu abiye adıyorlardı. Tabi o zaman teknoloji bu kadar ayağa düşmemiş, görüntüleri bulmak kolay değil. İnternetin günlük hayatımıza girdiği dönemlerde, çocukluğu yad edip bakalım şu Senna abimizin yarışlarına, hangi özellikleri efsaneymiş diye inceledim kendi çapımda. Yardımseverliği ve Schumacher'e koyduğu posta ile ilgili 2 video mevcut nam-ı diğer Rain Man abimizin. Monaco yarışlarını 6 defa kazanmış (çok zormuş çoook), 65 defa pol pozisyonunu elde etmiş (daha sonra Schumacher kırmıştı bu rekoru), Alan Proust ile unutulmaz yarışlar çıkarmış - ki o dönem güvenlik önlemleri şimdiki gibi katı değilmiş ve Senna abimiz de cesareti ve asiliğiyle gönüllerde taht kurmuş- Senna'yı anmadan Mayıs ayını kapatmayalım. Videoları da unutmayalım tabi.

Not: Formula'dan anlamam, zevk almam ama hikayelere bayılırım. Ehliyeti bile olmayan biri olarak, bu adam hakkında yazı yazmak da hoş oldu tabi...Popüler kültür böyle bir şey işte....


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder