Eywallah; yalnızlık eski bir ezber, ayrılık alışkanlık olsa da kürtaj mevzusu üzerine benim de söyleyecek birkaç satırım var. Bu konu üzerine erkekler adına da birşeyler söylemek lazım. 2 defa kürtaj olayına istemesem de eşlik etmek zorunda kaldım. Durumun teknik açıdan zorlayıcı olması bir yana ( yaşanabilecek bir aksilik durumunda tüplerin tıkanması) kadınların bu konuda yaşadığı dramatik etkiyi yaşamayan bilmez. Yaşamayan kadın bile bilemez. Hani atıp tutan bi ton kadın var ya etrafta. Kadınların bu konuda hassas olduğunu bildiğim için, yemin ederim, 2 sin de de hiçbir şey demedim. Verecekleri karar doğrultusunda elimden gelen herşeyi yapacağıma söz vermiştim. Evet, iyi bir sevgili olmadığımı daha önce defalarca söylemiştim ama bu durum gerçekten başka. Kürtaj doğum kontrol yöntemi değildir, bir kadın bu kararı verdiyse – yasal süre sınırları içerisinde- gerekçesi ne olursa olsun, beraber olduğu erkek dahil (ne kadar çok isterse istesin) bu karara saygı duymak zorundadır. Olay bitmiştir. Kürtaj çok zorlu psikolojik bir süreçtir, kadının vereceği karardır, verdiği karar ne olursa olsun ona destek olmak da yanındaki erkeğin görevidir. Kürtajı yasaklasanız ne olacak ki, parası olan yurt dışına gider yine yaptırır. Asıl mevzu beden üzerinde kurulmaya çalışılan tahakkümdür ki, asıl problem bu benim açımdan. İktidar dediğin mekanizmanın mekan ve beden üzerinde otorite kurmaya çalışarak varlığını sürdürmek istediğini iyi biliriz Gramsci’den. Yarın kulağında küpesi olan, kolunda dövmesi olan birinden de birşeyler çıkartmaya başlayacaksınız. Yemezler, hayvan çok terli…. Siz bakın cebinizi doldurmaya, gerisi tehlikeli işlerdir….
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder