Bu Blogda Ara

18 Ekim 2012 Perşembe

Bir Daha Bana Benzeme Angel....

İlişki odaklı biriyim, ilişki varken herşey güzel, toz pembe...Kendime yönelik hedefler koyma ve gerçekleştirme konusunda son derece başarısız olduğumu hep kabul ettim, ailemin diğer bireylerinde de olduğu gibi. İlişkim esnasında ise herşey değişiyor, karşımdaki insana adapte olmaya çalışmak istiyorum galiba. Kötü birşey mi? Bilmiyorum. Tek başına olduğumda, varlığımla yokluğum arasında dünyanın kaybedeceği herhangi birşey olmadığı konusunda şüphe duymadığım için sorun olmuyor çok fazla...Koy götüne gitsin diye yaşamak kolay geliyor o zamanlarda...Şimdi ise farklı beklentileri yerine getirmem gerekiyor. Çok olmasa bile biraz düzenli biri olmam, sorumluluklarımı yerine getirmem, mutluluk kavramının da herşey de olduğu gibi bedelini ödemem gerekiyor. Bedelini ödemeden sahip olduğun birşeyin tadına varabilmen de maalesef mümkün olmuyor. Hem serseri ol, hem de istediğin hatuna sahip ol, olmuyor hacı...Spor yapacaksın, tango yapacaksın, iyi gelirin olacak, erken kalkacaksın, çok geç yatmayacaksın, çok içmeyeceksin, sarhoş olmayacaksın, hasta olmayacaksın....Attila İlhan mı demişti " Ne güzel bir yalansın sen, hep inandığım..." İnanıyorsan yapacaksın kardeşim. İnancımı kaybetmedim hala. Ne kadar dayak yersem yiyeyim, hala inanıyorum bu işe.

Ne diyordu Kürk Mantolu Madonna'da ..."şimdi aramızda noksan olan şeyin ne oldugunu biliyorum" dedi.."bu eksiklik sana degil, bana ait...bende inanmak noksanmış...beni bu kadar çok sevdigine bir türlü inanmadıgım için sana aşık olmadıgımı zannediyormusum...bunu simdi anlıyorum, demek ki, insanlar benden inanmak kabiliyetini almışlar...ama şimdi inanıyorum...sen beni inandırdın. seni seviyorum. deli gibi degil, gayet aklı basında seviyorum....seni istiyorum...icimde muthis bir arzu var...Bir iyi olsam".....

Ya da ne diyordu Küçük İskender:

Yağmura çok teşekkür ederim
bu gece yalnızca cesedime yağdı

bana bir şey olursa diye korktum
seni birkaç saniye düşünürsem;
düşünürken üşürsem diye korktum
oturup siyah portakallar yedim
oturup korkunç kitaplar okudum
içimde bir sıkıntı gibi cinayet
içimde bir sığıntı gibi telaş
içimde felaket gibi bir merak
hislerimin uzağına düştüm, şimdi çok üzgünüm
şimdi çocukluğumun uzağına da düştüm
daha da düşersem diye korktum
seni birkaç saniye düşünürsem;
ay kıvrılırsa diye
kan kıvranırsa diye
can sıçrarsa ölürken bir yerlere,
daha da ölürsem diye korktum
seni birkaç saniye düşünürsem;
sessem, sersem bir heceysem eğer
seni bir kelime edersem diye korktum
seni kötü bir cümlede kullanırsam
adını söylerken takılırsam, yalnış telaffuz edersem
böyle bir günah işlersem
tanrı affeder diye korktum

yağmura çok teşekkür ederim
bu gece yalnızca bu şiire yağdı

sağol aşkım
sağol kırık kolum, kesik bileğim, kırık yüzüm,
kesik geleceğim, kırık sonsuzluğum

her şeye rağmen
yağmura bulanmış, güzel bir yazdı
---------------------


Dexter başladı, 7. sezon 3. Bölüm bitti, hala izleyemedim...Leyla ile Mecnun'u da takip edemiyorum. Californication başlasa fena olmaz hani...

Djokovic Shangay Masters'da Murray' a fena geçirdi...Nadal hala yok piyasada...

Kardeşim nişanlandı, gerisi mi...Okkalı bir küfür savurun gitsin işte...

Bu arada, İstanbul'a yerleşiyorum yeniden...Ulan İstanbul, sen mi büyüksün, ben mi.....................



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder